
Bir tane Türk yapımı bir malzeme girsin şu evlerimize artık kardeşim! Geçen gün Paşabahçe’de gayet sıradan bir cam ürünü için bile ithal geliyor dediler, Şişhane’de lamba bakıyoruz “Çin bizi bitirdi artık ne ustalık yapabiliyoruz ne üretim” açıklaması yapıldı. Eve taşınırken fıldır fıldır halı ararken Türkiye’de modern halı yapılmadığını çünkü kızların artık o kadar uğraşıp yeni tasarımlar öğrenmekle vakit geçirmek istemediklerini, bunun yerine evlenmek istediklerini dinledim halıcılardan. Televizyon seyrediyorum, “Artık ipek Türkiye’de yok gibi bir şey, üretim yapamıyoruz, ithal geliyor” cümlesini de duyunca ve bu listenin böyle uzayıp gideceği düşüncesi aklıma yerleşince uzun zamandır konuyla ilgili beynimde titreyen kayışım koptu. Yeminliyim her şeyin Türk malını alacağım, yoksa da kararlıyım almayacağım.
Şimdi gelelim konumuza, çantamızı takalım kolumuza, yol alalım Nişantaşı’na. Mayıs ayında açılan ama herhangi bir pazarlama aktivitesi henüz yapmayan efsaneleşecek bir mağaza var artık Nişantaşı’nda. Amerika’da yaşayan Türk İş Adamı Yalçın Ayaslı ve eşi eski Beymen Home’un 5 katlı binasına ARMAGGAN isimli bir mağaza açtı.
Ben mağazanın önünden hızla geçerken, vitrininden etkilenip tekrar geri döndüm ve içeri girdim. Durumlar enteresan. Mağazanın ana hedefi; Türk Kültürü’nü yansıtan özel ürünler satmak. Ancak buradaki her ürünün tasarımı, üretimi ve malzemesi Türkiye topraklarında can buluyor. İşte buna içilir!



Giderseniz en azından Nar markalı çilek reçelinden alın. Ben böyle bir tat görmedim!
www.armaggan.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder