Vize alma, su, telefon paralarını üstüne geçirme, otomatik ödemeden sapmış bir faturanın geciken faturası için bankada sıraya girme durumlar kişiye hayatını sorgulatma adına yaşanması gereken anlardır. Pasaport alımı da bu listenin top sıralarında yerini almaktadır.
Geçenlerde pasaportumun zamanı dolduğu için, başvuru amaçlı gerekli müesseseye giriş yaptım. Neler yapmam gerektiğini asılı panodan okudum. Nüfus cüzdanımın fotokopisini çektirmek için kapısında büyük harflerle ‘FOTOKOPİ’ yazan odanın kapısına vurdum, ses yok.
Ardından kapıyı açtım, sağdaki kolona asılı bir aynaya bakarak sakal traşı olan fotokopi müdürünü gördüm. Kestiği sakallar yerlere dökülüyordu. Aletin çıkartığı sesten ötürü beni duymayacağını düşündüğüm için ‘ Pardon, pardon’ gibi dikkat çekici sözcüklerle varlığımı hissettirmek istedim. Ben aynada kendimi görmediğim için onun da beni görmemiş olacağını düşündüğüm için tam müdüre doğru yaklaşıyordum kiii, arkasına dönüp ‘ Gözler kör değil, gördük elbet içeri girdiğini’ dedi.
Korkuyla karışık ‘Kusura bakmayın, bir fotokopim vardı’ dedim. ‘En kritik yerinde geldin yalnız’ dedikten sonra makinasıyla bir iki hamle daha yaptı ve fotokopiyi çekti...
Durum böyle anlatıldığında biraz değişik tabii. Yalnız benim gün boyu orada süren var olma savaşım esnasında bana en çok yardım eden, hem sıramı kaybetmeyip hem de nasıl bankaya gidip paramı ödeyebileceğim konusunda bana verdiği ufak tüyolarla fotokopi müdürü, işimi en kısa sürede halletmemi sağladı.
Bu olaydan sonra, 13 yıllık Türkiye ayrılığının ardından tekrar ülkemize dönen Kutluğ Ataman’ın İstanbul Modern’deki sergisine adım attım. Kutluğ Ataman’ın video ve enstelasyonlarından oluşan ‘ İçimdeki Düşman’ sergisinde kişilerin bilinçaltının dışa vurumu, toplumsal- kişisel kimlik, iktidar, güç gibi konular irdeleniyor. Ele aldığı eserlerinde; kişilerin gerçek mi yoksa kurmaca mı olduğu çok anlaşılmayan hayatlarının eleştrisi yapılıyordu.
Devlet kurumunda çalışan bir memurun sakalını iş saatleri arasında kesmemesi gerektiğini biliyor olmasının, kapı açıldığında utanması gerekirken ‘dur bak en önemli yerinde geldin’ demesinin ardında yatan kendine güven ve umursamazlığıyla günüme imzasını atan Fotokopi Müdürü’nün videosu burada farklı ve renkli bir opsiyon olur diye düşündüm. Yalnız kapıyı açan ben değil, gizli bir kimlikle onu teftişe gelen bir müdür olsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder