4 Ocak 2011 Salı

FRIDA- DIEGO-AŞK-EVLİLİK




Beklettim seni 2011, kusura kalma. Ama geldim işte buradayım, panik yapma. Düşündüm düşündüm 2011’e girişimiz sağlam olsun, attığımız adım yerini bulsun dedim. Yılın ilk konusunu seçerken biraz hassas davrandım. Ancak etrafımda bana ilham veren onlarca arkadaşım olması da benim şansım herhalde diyelim...

Yaş itibariyle sağımda solumda mütemadiyen evli çift görme oranım artıyor. Kendilerini gözlemleme ve uzun dönemde hayat karartma prosedürünü nasıl da başarıyla ele aldıklarını izlemek, bana ayrıca haz veriyor...

Evleneli henüz altı, yedi ay olmuş kişilerin daimi gücü ellerinde tutma ve ilişkinin iplerini eline geçirmek suretiyle ortamı germe çabaları takdire şayan. Kendisi bu yazıyı yazmama ilham kaynağı olmuş, çok sevgili arkadaşım SS sana sesleniyorum. Rahat ol, beklenmedik bir mani çıkmazsa daha beraber geçirecek 50 yılınız var. Bırak da bazen telefonuna 3 dakika geç geri dönüş yapsın!

Hayat zaten yeterince karmaşık ve güçken evlilik adı altında kişilerin birbirine yapmış oldukları zulüm bence tartışılmalı. ( Hayali düzenekte liste oluşturulurken dayak diye bir olay yokmuş gibi yapılmış, listeye dahil edilmemiştir.)


Çevrede gözlemlediklerim:

  • Karısı haftada iki kere arkadaşlarıyla futbol maçı yapmasına kızdığı için, her maçtan sonra benzinlikte üstünü başını değiştirip, kirlileri yıkansın diye takım arkadaşına veren genç...
  • Kocası başkalarıyla dışarı çıkmasını istemediği için bizi sokakta her gördüğünde aylardır görüşmüyormuşuz gibi yapan tatlı kız...
  • Lise arkadaşlarıyla Sapanca’ya gidilip, gençlikten bir gün çalınmasının aldatma eylemiyle eş değer tutulması. Bu aktiviteye katılınacaksa boşanacağını dillendiren kızımızın eşinin jet hızıyla Sapanca’ya gidişi. Ardından yatakta zamansız ağlayışlarla, sinir krizleri geçiren bir çift mahsun eş gözü...
  • Haftasonları resim kursuna gittiği için ‘çocuk musun’ diyerek dalga geçilen, ‘daha önemli işlerimiz var, boşver kursu’ diyerek kadının kendine ayırdığı bir kaç saate de göz diken, bunun yerine eşini Migros’a alışverişe götürüp domates biber seçtiren yakışıklı..
  • Güzelliğine hayran olup, ilk görüşte aşık olduğu karısının mini bir etek, hoş bir elbise, çarpıcı bir renk giyip sokağa çıktığında güzel olmasına sinirlenen asabiyet...
  • Düğün hazırlıkları esnasında müstakbel eşi ve ailesi çok fazla istekte bulundu diye bunu facebook’ta ifşa eden dallama...

Sizlere tek bir önerim var; Frida Kahlo ve Diego Rivera sergisine gidin.

Evlilik işte öyle birşey ... Yeteneğe yetenek, ilhama ilham, özgürlüğüne özgürlük katan, seni değiştirmeye değil geliştirmeye çalışan, sana ters gelen herşeye karşı çıkma gücünü veren, yatağa bağlanıp ölmek üzere olduğunu bilsen de sana resim yaptırabilen...

Pera Müzesi’nde 20 Mart’a kadar devam edecek olan sergiye; azim, sevgi, aşk, hayalkırıklığı ve acının en yoğun hallerini, bir evliliği ve yarattığı iki ayrı devi görmek için gitmelisin..

6 yorum:

  1. öyle güzel anlatmıssın ki gitmiş kadar oldum ama cok merak ettim gerçekten gormeye değer sanıyorum . fridanın filmini izlemistim gerçekten cok etkileyici bir hayatı oldugunu düşünüyorum zaten..

    YanıtlaSil
  2. Gözlediklerine gerçekten çok hoş :)

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler Kuvvetli, resmen tarih yazan bir kadın olduğunu düşünüyorum, mutlaka git!

    Gürgen Kralı, herkes soruyor gerçekten doğru mu bu örnekler diye, vallahi doğru!

    YanıtlaSil
  4. BenderTheRobot11 Ocak 2011 16:22

    bu yaz 6 yakin arkadasim evlendi 3-5 aydir evliler ve bu yazdiklarina cok benzer problemlerle bogusmaktalar ve ben onlarin evlenmeden onceki hallerini ozluyorum...

    Pera muzesi cocuklar icin duzenledigi atolyelere ek olarak evli ciftlere de Frida ve Diego atolyesi duzenlese keske...

    YanıtlaSil
  5. Bu yazın sanırım en favorilerimden biri oldu! süper anlatmışsın, bekar ve bir o kadar evlenmeye uzak genç! :)

    YanıtlaSil
  6. Pera sana sesleniyorum... Duy BenderTheRobot'un sesiniiii!

    Teşekkürler Pelo, bir kişi bile aydınlansa kar kardır:=) öperim.

    YanıtlaSil