Amerikan kültürünün önemli figürlerinden biri olan ressam Bellows’u geç buldum. Eserleri bir arkadaşım tarafından bana gösterilinceye dek kendisinden haberdar değildim. Bellows’u ben sevdim siz de sevin diye bilmeyene tanıştırmayı borç bilirim.
Modern sanata geçiş döneminin en büyük temsilcilerinden olan Bellows, çok şükür ki ölmeden önce kıymeti bilinen sanatçılardan. Henüz 27 yaşındayken Ulusal Akademi’ye seçilerek kurumun en genç üyesi olmuştur. Ohio’dan New York’a ilk taşındığında New York’un yaşayan gerçeği resimlerine konu olmuştur. Hareketli sahneleri resmetmesiyle ünlü olan sanatçı kendisi de bir sporcudur. Bu yüzden ilk dönemlerde boks maçı sahneleri, ilerleyen dönemlerde polo, tenis maçlarını resmetmiştir. Maine’den manzaralar, 1. Dünya Savaşı, portreleri de oldukça ses getirmiştir.
1925 ylında, 42 yaşında vücudundaki bir iltihaplanmadan dolayı ansızın ölen Bellows’un yaşayan resimlerinden etkilenmemek elde değil. Bakın, hissedin ve anlayın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder