Çaya, kahvaltıya, öğle yemeğine, kahveye, akşam içkisine, sohbete, gece gezmesine, sinemaya neredeyse her hafta davet alırken, seni koşmaya çağıran hiç oldu mu?
Koskoca İstanbul'da bile dönüp dolaşıp her hafta aynı organizasyonların esiri olurken, geçtiğimiz pazartesi NIKE tarafından akşam koşusuna davet edilince teklife üç evetle 'elbette' dedim.
Bağdat Caddesi'ndeki mağazada güler yüzlü, enerjik NIKE ekibi tarafından karşılanıp sarılıp sarmalandıktan sonra gece için özel hazırlanmış çantalara kavuşuldu. Çanta enfes, spor taytları paha biçilmez, Run t-shirtlerini üzerine giydiğinde varla yok arasındaydı...
Women's training ürünleri ve NIKE applicationları tanıtıldıktan sonra 2 km'lik koşu parkuruna çıkıldı. Gecenin hafif esen havasında şehrin tüm stresinden, o gün işte ve evde asabları bozan her şeyden uzaklaştığımda hayat gözüme daha bir güzel göründü.
Parkuru bitirip mağazaya geri döndüğümüzde sadece kadınlar için hazırladığı playlist'iyle Melis Danişmend Dj kabininde bizi bekliyordu... Leziz içecekler ve küçük atışmalıklar eşliğinde dans figürlerimizi konuştururken 'NIKE bunu hep yapsın, her ay farklı mağazada tekrarlasın' sloganları havalarda uçuşuyordu.
Şu anda bu yaşadıklarımdan ötürü beni çok kıskanmış olabilirsin, kimse seni suçlayamaz. Ancak seni de kıskananlar olsun istiyorsan, 7 Ekim'de büyük ödüllü NIKE RUN İSTANBUL koşusuna katılmak için runistanbul.com 'a tıklayabilirsin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder