Otuz üç yaşındayım. İstisnasız her gün daha güzel,
daha zayıf, daha ilgi çekici olabilmem için sınırsız sayıda bilgi ve uyarı
alıyorum. Elime aldığım derginin kapak sayfasında ‘Yaşasın Kadın Olmak!’
yazıyor. Dergiyi açıyorum yüz otuz sekiz sayfa boyunca nasıl daha seksi,
kırışıksız, genç, trendy, hip, cesur, sportif görünmem gerektiğine dair bilgi
okuyorum. Pardon biri başta ‘Yaşasınnnn’ mı demişti?
Bol kahkaha atıp, konuşurken çok mimik kullandığım
için hep şu öneriyi alıyorum; ‘O kadar
içten gülme! Sebep? Sonra kırışıklıklarla baş edemezsin’... Kahkahayı bile
hesap edip atacaksak bir zahmet sağa
çekin ben ineyim...
Sokakta yürüyorum, alışveriş merkezine giriyorum bütün
vitrinlerde, ilanlarda, outdoorlarda muhteşem kadınlar, erkekler fink atıyor...
Ama artık bizi kandıramazsınız biz gerçekleri biliyoruzzzz!!!
Daha el kadar bebekken ‘Ahanda prens seni seçti al
mutlu son’ diye yüzümüze çarpılan hikayelerin hiçbirinin gerçek olmadığını çok
şükür öğrendik. Yeni nesle de aynı eziyeti etmeyeceğiz inşallah...
Yazık değil mi ya benim on altı, on yedilerde estetik
yaptırma hissiyle yanıp tutuşan caanım hemcinslerime?
Amerika, Avrupa artık kendi varlığı için ayakta
durmaya çalışan, güçlü başrol kız çocuğu ve kadın karakterler yaratmaktan
kendini alamıyor. Şimdi izninizle tarihi bir soru sormak istiyorum.
Peki ya bizde neler oluyor?
Kanun gibi tüm dizi ve filmlerde kadın karakterlerin
görevi genç, yakışıklı ve zengin çocukla evlenmek. O
evliliğin önüne çıkacak engelleri var gücüyle yıkmak. Ve yine evlenmek. Bir
iddia sonucu genci kendine aşık etmek ve evlenmek. İkiz kız kardeşinin yerine
geçmek ve kardeşini alt ederek esas oğlanla evlenmek. Ay içim şişiyor... Bize
reva görünen geleceği, hayatımızı bu kadar kısıtlamayın valla bak, bıraksanız
çok başarılı olabiliyoruz.
İşte tüm bu sebeplerden dolayı Görümce filminden
çıkınca ‘Yaşasınnnn!’ diye sessiz bir çığlık attım. Sonunda bizim de kızlarımıza
beyaz atlı prensle evlilik haricinde alternatif gelecek sunan bir gişe filmimiz
oldu! Evet kendisi bir komedi filmi olabilir. Kızlarımızı eğitelim tadında bir
misyon yüklenmesini de beklemiyoruz ama bir şekilde konuya değinmekten
kendilerini alamamışlar... ‘Ama senin
gücün var... Sen istersen kim tutar... Hikayeler, masallar artık bir yere kadar...
Her zorluğa hazırsın , Denemekten Vazgeçme! diye şarkı sözü yapmışlar arkadaş!
Film sadece kız çocuklarının var olabilmek için kendi
yeteneklerini keşfetmeleri, bu yolda çalışmaları ve bu yolla gerçekten
mutluluğa kavuşabileceklerinin altını çizmiyor... Aynı zamanda dış görüntüsüne
her şeyden çok önem veren Görümceyle, işiyle var olan ve doğallığıyla herkesi
büyüleyen Geline de ortak bir amaç için kolları sıvatıyor... Biz biriz
arkadaşlar... Ortak noktalarda buluşup bak ne güzel işler yaratabiliyoruz...
Görümce iki lokma sunum yapmayı öğrensin, gelin ondan kalem çekmeyi öğrensin...
Yeter ki herkes kendini geliştirsin!
İşte bu yüzden Görümce’ye teşekkür etmek istiyorum!
Birrr tüm hayatını görsel güzelliğine adayan Görümce’ye hoş bir ayar çekip
buyur canım istediğin kadar çekici, güzel, tatlı, harika olsan da varoluşunu
daha da anlamlandırabilirsin hem de bu özelliklerini koruyarak diyebildiği...
İkiiii tüm yeni nesle hayallerini beyaz atlı prensle kısıtlama... Kendini keşfet,
kendi varoluşunu gerçekleştir diye sıkı bir şekilde tembihlediği için!
Ara ara da olsa ‘İlk hedefimiz evliliktir ileri!’
bakış açısından sıyrılabilmek ne hoş, ne tatlıymış...
Örneklerinin çoğalması sinema ve dizilerde güçlü ve
etkileyici nice kadın karakter görmek dileğiyle! O zamana kadar formda kalın!