23 Aralık 2016 Cuma

TEŞEKKÜRLER GÖRÜMCE!


Otuz üç yaşındayım. İstisnasız her gün daha güzel, daha zayıf, daha ilgi çekici olabilmem için sınırsız sayıda bilgi ve uyarı alıyorum. Elime aldığım derginin kapak sayfasında ‘Yaşasın Kadın Olmak!’ yazıyor. Dergiyi açıyorum yüz otuz sekiz sayfa boyunca nasıl daha seksi, kırışıksız, genç, trendy, hip, cesur, sportif görünmem gerektiğine dair bilgi okuyorum. Pardon biri başta ‘Yaşasınnnn’ mı demişti? 

Bol kahkaha atıp, konuşurken çok mimik kullandığım için hep şu öneriyi  alıyorum; ‘O kadar içten gülme! Sebep? Sonra kırışıklıklarla baş edemezsin’... Kahkahayı bile hesap edip atacaksak bir zahmet  sağa çekin ben ineyim...

Sokakta yürüyorum, alışveriş merkezine giriyorum bütün vitrinlerde, ilanlarda, outdoorlarda muhteşem kadınlar, erkekler fink atıyor... Ama artık bizi kandıramazsınız biz gerçekleri biliyoruzzzz!!!
Daha el kadar bebekken ‘Ahanda prens seni seçti al mutlu son’ diye yüzümüze çarpılan hikayelerin hiçbirinin gerçek olmadığını çok şükür öğrendik. Yeni nesle de aynı eziyeti etmeyeceğiz inşallah...
Yazık değil mi ya benim on altı, on yedilerde estetik yaptırma hissiyle yanıp tutuşan caanım hemcinslerime?

Amerika, Avrupa artık kendi varlığı için ayakta durmaya çalışan, güçlü başrol kız çocuğu ve kadın karakterler yaratmaktan kendini alamıyor. Şimdi izninizle tarihi bir soru sormak istiyorum.
Peki ya bizde neler oluyor?

Kanun gibi tüm dizi ve filmlerde kadın karakterlerin
görevi genç, yakışıklı ve zengin çocukla evlenmek. O evliliğin önüne çıkacak engelleri var gücüyle yıkmak. Ve yine evlenmek. Bir iddia sonucu genci kendine aşık etmek ve evlenmek. İkiz kız kardeşinin yerine geçmek ve kardeşini alt ederek esas oğlanla evlenmek. Ay içim şişiyor... Bize reva görünen geleceği, hayatımızı bu kadar kısıtlamayın valla bak, bıraksanız çok başarılı olabiliyoruz.

İşte tüm bu sebeplerden dolayı Görümce filminden çıkınca ‘Yaşasınnnn!’ diye sessiz bir çığlık attım. Sonunda bizim de kızlarımıza beyaz atlı prensle evlilik haricinde alternatif gelecek sunan bir gişe filmimiz oldu! Evet kendisi bir komedi filmi olabilir. Kızlarımızı eğitelim tadında bir misyon yüklenmesini de beklemiyoruz ama bir şekilde konuya değinmekten kendilerini alamamışlar...  ‘Ama senin gücün var... Sen istersen kim tutar... Hikayeler, masallar artık bir yere kadar... Her zorluğa hazırsın , Denemekten Vazgeçme! diye şarkı sözü yapmışlar arkadaş!

Film sadece kız çocuklarının var olabilmek için kendi yeteneklerini keşfetmeleri, bu yolda çalışmaları ve bu yolla gerçekten mutluluğa kavuşabileceklerinin altını çizmiyor... Aynı zamanda dış görüntüsüne her şeyden çok önem veren Görümceyle, işiyle var olan ve doğallığıyla herkesi büyüleyen Geline de ortak bir amaç için kolları sıvatıyor... Biz biriz arkadaşlar... Ortak noktalarda buluşup bak ne güzel işler yaratabiliyoruz... Görümce iki lokma sunum yapmayı öğrensin, gelin ondan kalem çekmeyi öğrensin... Yeter ki herkes kendini geliştirsin!


İşte bu yüzden Görümce’ye teşekkür etmek istiyorum! Birrr tüm hayatını görsel güzelliğine adayan Görümce’ye hoş bir ayar çekip buyur canım istediğin kadar çekici, güzel, tatlı, harika olsan da varoluşunu daha da anlamlandırabilirsin hem de bu özelliklerini koruyarak diyebildiği... İkiiii tüm yeni nesle hayallerini beyaz atlı prensle kısıtlama... Kendini keşfet, kendi varoluşunu gerçekleştir diye sıkı bir şekilde tembihlediği için!

Ara ara da olsa ‘İlk hedefimiz evliliktir ileri!’ bakış açısından sıyrılabilmek ne hoş, ne tatlıymış...


Örneklerinin çoğalması sinema ve dizilerde güçlü ve etkileyici nice kadın karakter görmek dileğiyle! O zamana kadar formda kalın!



24 Mart 2014 Pazartesi

33. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ




Gündemin heyecanı her an dorukta! Gündemi yakalayamanlar hiç merak etmesinler en beklemedikleri anlarda gündem onları ‘çıtttt’ diye yakalıyor...

Mesela artık tape duymak istemiyorum, yorum dinlemek istemiyorum yetti beaaaa diye haber diyetine girmiştim... Akşam yattım sabah kalktım ‘Aaa o ne?!’ twitter gitmiş...

Bir gün önce ‘Hakikaten kapanır mı ya bu twitter’ diye konuşurken ‘Saçma sapan konuşma’, ‘ Yok artık o kadar da değil’ ‘ Abartmayın laaa’ diye çıkışlarla karşılaşmıştım. Neymiş ‘Büyük lokma istediğin kadar  yiyecekmişsin ama büyük laf etmeyecekmişsin!’... Her an her şey jet hızıyla olabilirmiş.

İnsanın sanatla ilgili blogu olunca da bir şey yazası gelmiyor biliyor musunuz... İnsanın bir kolu kanadı kırılıyor, bir kalbi yaralanıyor, bir canı acıyor. Bazen diyorum arkadaş kapatın beni odalara, orada yatayıp kalkayım, kimseden hiçbir şeyden haber almıyım... Düzelir miyim acaba?

Sizden iyi olmasın sinemayı çok severim. Yaşadığımız bu saçma dünyayı bence anlamlı kılan yegane sanat dalıdır. Bu yıl 5-20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek İstanbul Film Festivali benim kendimi dünyaya en ait hissettiğim  zaman aralığı olacak hayırlısıyla valla ne yalan söyleyeyim.

Bu sene de dolu dolu, nefis bir program var. 20’ye yakın gitmek istediğim film var... Favori 10’u ise aşağıda sıraladım.

Geçen sene Emek Sineması yıkımını başlatmışlardı İstanbul Film Festivali sırasında... ‘Bu ne duyarsızlık’ diye söylenmiştik... Yahu ne saf ne salak ne romantikmişiz...

 

Düşman
Film prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapmıştır.
Hayranı olduğum Jose Saramago’nun ‘Kopyalanmış Adam’ isimli romanından uyarlamadır. Adam (Jake Gyllenhaal) bir gün izlendiğini düşünür ve kendisine tıpatıp benzeyen bir adamla karşı karşıya kalır. O andan sonra da karanlık ve içinden çıkılmaz bir dünyanın içine çekilir... Tüyler diken diken...



Körlük
Görme yetisini kaybettikten sonra evine kapanan kadın yazarın aklını kaybetmemek için hayata sıkı sıkı tutunuşunu anlatan film uluslararası yarışma filmlerinden biri...


  
Büyük Budapeşte Oteli
2013 Berlin Jüri Büyük Ödülü diyeceğim, senarist&yönetmen  Wes  Anderson diyeceğim, Jude Law, Edward Norton, Ralph Fiennes, Tilda Swinton diyeceğim başka da bir şey demeyeceğim!



Salvo
Sicilya mafyasının has adamı Salvo bir rakibini öldürmek için evine girer işini bitirir.  Ama evdeki görme engelli Rita’yı geride bırakamaz. Onu yanına alır ve kendini onu korumaya adar... 2013 Cannes Film Festivali Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü’nü ve Lodz da En İyi İlk Film Ödülünü almıştır.


Attila Marcel
30 yaşında olmasına rağmen hep çocuk kalmış, iki teyzesiyle yaşayan Paul’ün hikayesi oldukça enteresan. Keza Türkiye’de yaşıyoruz. Ve her gün şu cümleyi illaki duyuyoruz: ‘Erkekler hiç büyümüyorlar ki tatlım!’



 

İnce Buz, Kara Kömür
64. Berlin Film Festivali’nde en büyük ödülü alan Çin yapımı filmi izlemek için sabırsızlanıyorum!




İtirazım Var
Onur Ünlü’nün yeni filminde cinayetin peşindeki bir imamı izleyeceğiz. O ne yapsa biz izliyoruz, yeter ki yapsın, hiç durmasın.



 

Umudun Peşinde
2013 Venedik en iyi senaryo, 2014 Bafta en iyi uyarlama senaryo
ödüllerini kazanmıştır. Babasının zoruyla hamile haliyle
manastıra kapatılan ve doğum yaptıktan sonra çocuğunu evlatlık veren bir kadının 50 yıl sonra çocuğunun peşine düşmesini hikayesi... Judi Dench’in de Oscar adaylığı olduğunu söyleyeyim ayağınızı ona göre denk alırsınız..




Göldeki Yabancı
Göl kenarında geçen bir film. Bir cinayete tanık olan ve sonra da katil olduğunu bile bile katille bir ilişki yaşamaya başlayan bir adamın hikayesi. Merak etmemek elde değil, gün sayıyorum... 2013 Cannes Belli Bir Bakış / En İyi Yönetmenlik ödülü, Eşcinsel Palmiye ödüllerini almıştır.



Büyük Kötü Ruhlar
Quentin Tarantino bu film için ‘Yılın en iyi filmi’ dedi... Ben giderim. 




 200'den fazla film seçeneği ve festilval etkinlikleri için tıklayın!

4 Mart 2014 Salı

OSCAR!





Yıllar önce yurt dışından burs almak için bir mülakattayım.. Karşımda beş, altı kişi peşpeşe sorular soruyor... Biri sence dünyanın en önemli organizasyonları neler diye sordu. İlk iki tanesine ne dediğimi hatırlamıyorum bile ama üçüncü sıraya Oscarları koymuştum. Adamın şok olduğunu dün gibi hatırlıyorum... ‘Oscar’ın nesi önemli ki?’ diye sordu...

O an çok heyecanlanmıştım saçma sapan bir cevap verdim galiba diye panik olmuştum bugün olsa atardım kolunu adamın omuzuna ‘Bak dostum, Rusya Ukrayna’ya girmiş, Türkiye kendinden geçmiş tape manyağı olmuş, insanlar insanlıktan tiksinip intihar ediyor, suçlarının ne olduğunu bilmeden beş altı yıldır hapiste yatan insanlarımız var, Pakistan’da intihar saldırıları, Avrupa’da ekonomik kriz, Suriye’nin durumu malum daha sayayım mı? İşte böyle bir dünya düşün canikom ve tüm dünya gündemine bir tekme atıp insanları gecenin bir saati kaldırıp televizyon başına kitleyen, sabah kalktığında twitter’a facebook’a girip kim kazandı yahu diye sordurtan, sunucusunun tweetlediği bir fotoğrafın 2.5 milyon retweet alarak dünya rekoru kırdığı, gazetelerde, internet sitelerinde sayfa sayfa gecenin otuydu bokuydu diye milleti kitleyen bir tanecik organizasyon var ona da OSCAR diyoruz tatlım’ derdim...

Ben gece boyunca horul horul uyuyup sabah kocasının ‘en iyi film 12 yıllık esaret, en iyi kadın oyuncu Cate Blanchett...’ sesiyle uyanan gruptayım. Sonuçlarda kimseyi şaşırtacak bir sürpriz olduğunu sanmıyorum... Tek endişhem 12 yıllık esaret diye ben acaba başka bir film mi izledim o kadar yani... Bafta derken Oscar’ı da aldı vallahi tebrikler... Dünya bu kadar değişirken, insanların algısı bu kadar genişlenmişken, her şey böylesine hızlanmış ve anlatım teknikleri çeşitlilik gösterirken 12 Yıllık Esaret gibi bir filmin böylesine ödüller kazanmasını garip buluyorum. Hele ki kölelik üzerine Django Unchained gibi bir örnek izledikten sonra hala 12 Yıllık Esaret gibi çok bilindik, fazlasıyla sıradan, yavaş ve sıkıcı bir anlatımın böylesine göklere çıkarılmasını anlayamıyorum.

Bunun dışında kişisel favorilerim Matthew Mcconaughey ve Jared Leto Oscar heykelciklerini evine götürdüğü için pek mesudum.  Alfonso Cuaron’u da dört yıldır ilmik ilmik hazırladığı projesiyle Oscar kazandığı için tebrik ediyorum. Çok zor bir işi mükemmel sepetlemiş, saygıyla önünde eğiliyoruz.



Gelelim Nefis / Olsa da olur olmasa da olur / Rezalet elbiseler kategorilerine...




REZALET

Penelope Cruz


İki çocuktan sonra umrunda mı değil dünya Penelope nedir sıkıntı? Umurunda değilse de düz siyah bir elbiseyle geliverseydin bari... Sen ki törenlerini tozunu İspanyol havasıyla attıran bir kadınsın... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Oscar ayol bu!



Sally Hawkins


Çok beğendiğim bir oyuncusun Sally. Seninle karşılıklı oturup bu durumunu konuşmak isterim... Yahu insan kendini azıcık mı bilmez? ‘Benim omuzum dar, boyum kısa sevgili Valentino, ben böyle dikiş nakışlı kumaşlı elbiseyi taşıyamam’ demek bu kadar mı zor? Kişi kendini bilmeli Sally, gerektiğinde Valentino’ya bile kafa tutup ‘Bu elbise bana yakıştı diyorsan tüüüü senin suratına’ diyebilmeli...

Cristin Chenoweth

Gözlerim yoruldu, nefesim daraldı, ruhum karardı... ‘Göz kamaştırıcı’ derken bunu kast etmediğimize emin olabilirsin.


Olsa da Olur Olmasa da Olur

Amy Adams

                                                            Ah pek tatlı ne sevimlisin
                                                            Madem Oscar’a geldin biraz daha özenseydin
                                                            Yan komşunun düğünü mü sandın?

Jennifer Lawrence


Jennifer çok hoş pek zarif görünüyorsun tersini iddia etmek hıyarlık olur. Ama biraz cesaret biraz heyecan bir tutam da farklılık rica edeceğim senden... Bu kadar güvenli alanlarda takılmak için çok genç çok güzelsin...


Sandra Bullock



Ya sabır ya sabır çekiyoruz seni görünce... Bu fiziğe bu sıradanlık... Bu perde kumaş, bu renk, bu saç... Hakikaten Sandra olsa da olur olmasa da... Hayır bir de Oscar alma ihtimalin varken bunu yapıyorsun, ben ona kızıyorum!


Nefis

Kate Hudson


Ailecek Hollywood’lu olmak böyle bir başarıyı da beraberinde getiriyor diye düşünüyorum sevgili Kate... Sen her törene katıl, her organizasyonda en önde otur... Kırmızı halılardan varlığını esirgeme... Asalet, güzellik, bir nebze asilik, o sırt dekoltesi, o detaylar... Allah seni başımızdan eksik etmesin.

Charlize Theron


Bu yıl da işler kesat derken bir anda kadraja giriverdin... Ne güzel ablamızsın sen Charlize... Yaşıtların kendini salmış gitmişken senin ders niteliğindeki bu görünüşün çoktan tarihin renkli sayfalarında yerini aldı ablacım!

Lupita Nyong’o


Lupita sadece bu geceki elbisen değil senin her seçimin birbirinden iyi! Senden etkilenmemek elde değil... Normalde hiç tarzım olmamasına rağmen seçtiğin elbiseyle beni resmen büyüledin... Yolun açık olsun!


Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim... BEST COUPLE EVER!


24 Şubat 2014 Pazartesi

Moda & Sinema


 'Priceless' 



Pek tatlı arkadaşlarımla şu ana kadar kıyafet tasarımına en çok hayran kalınan sinema filmlerini konuştuk... Klasiklerden Breakfast at Tiffany's, Sabrina ve  Rear Window, To Catch a Thief gibi Grace Kelly'nin neredeyse oynadığı tüm filmleri bir kenara bırakır da günümüze gelirsek kitleleri etkileyen, mağazaları stoksuz bırakan filmler acaba hangileridir? 


Geçen gün Burberry açıkladı... Beren Saat 'İntikam' dizisinde ne giyse iki gün içinde ürünler tükeniyormuş. 'Aşk-ı Memnu' sayesinde Elif Cığızoğlu, Özgür Masur, Kısmet by Milka, Closh gibi tasarımcıları keşfettik, kapılarında sıraya girdik... Kostüm tasarıma burun kıvıran, 'bir gömlek bir pantolon işte' diye geçiştiren yönetmen, yapımcılar kıyafetin, kostümün ne önemli olduğunu anladılar... 'Sex and the City' bu konuda tarihe adını altın harflerle yazdı... Dizi sürdüğü yıllar boyunca kendi ikonlarını yarattı sokaklar Carrie'yle, Samantha'yla doldu taştı... Çoğu kadın filmdeki kıyafetleri tekrar tekrar görmek istediği için filmleri hatmetti!

2006 yılında izlediğim ve her tasarımdan ayrı ayrı etkilendiğim, Audrey Tautou'yu izlerken hayran kaldığım 'Priceless' filmi de benim favorim. Christian Dior, Prada, Stella McCartney, Blahnik'ler havada uçuşuyor... Zarif, elegan, narin, muzip kadın sinema tarihinin en şık karakterlerinden biri olarak yerini alıyor. Darısı bizim filmlerimizdeki karakterlerin başına!

















'Ece Sükan'

Acayip bir kadın. Baktıkça bakasın, dinledikçe dinleyesin geliyor. Türkiye'den çıkmış dünyalı olmuş nadir isimlerden biri bence. Kendini ikon ve stil sahibi olarak tanımlayan kadınların çoğunu entellektüel alt yapısı, bilgisi, kültürü, felsefesiyle yerle bir eder. Geçen gün biri ' Sahip olmak istediğim her şey bu kadında var' yazmış... Beni hiç ilgilendirmemesi gerekirken hayranı olduğum bir insanın hayranı olduğum başka biriyle evlenmesine resmen seviniyorum. Ece Sükan www.style.com da Ümit Benan'la nasıl evlenmeye karar verdiklerini ve düğün günlerini anlatmış... Ne doğal, ne tatlı, ne samimi! Gelinlik nefis, damat kendine has, ortam on numara... Buyurun okuyun, sebeplenin..


'Dolce Gabbanna'




New York, Milano Moda Haftası diye ortalık yıkılıyor... Gazeteler, bloglar, haber siteleri dünya boka batmışken başka da konu yokmuş gibi kafamıza kafamıza modayı kakıyorlar. Bir noktadan sonra bizim de süngerleşmiş beyinlerimiz bu haberler dışında başka bir şey okumak istemiyor... Hatta ben de diyorum ki modayla ilgili aklımda kalan üç, beş konuyu yazıyım bu hafta bloga, çünkü neyi tutsak elimizde kalıyor, her konu bizi bir savaşa farklı bir çıkmaza sürüklüyor... Neyse şöyle ki itiraf ediyorum ben de bir çok defilenin fotoğraflarına baktım, 'a bu güzelmiş, bu beş para etmezmiş' dedim vesaire... Ama Dolce'ye gelince bir durdum...



Hep sevdim onları ama son 3 senedir bayılıyorum. Şatafat sevmememe, sadeliği baş tacı etmeme rağmen neden ve nasıl böyle bir hayranlık yaşanıyor bilemiyorum, A_N_L_A_Y_A_M_I_Y_O_R_U_M. 
Aşığım, seviyorum!


Herkese güzel bir hafta olsun!  


3 Şubat 2014 Pazartesi

!F !F !F





If İstanbul  başladı başlayacak. İzleyeceğiniz filmleri hızlıca seçip, organizasyonlara göz gezdirmenin tam zamanı! Tabi ki 80 tane yapacak işiniz, düzinelerce sorumluluğunuz var biliyorum! Bu yüzden ha yarın bakarım ha öbür gün derken biletlerin tükenmesinden korkanların omuzlarından yük alıp, eşsiz bir hizmet sunuyorum. Aşk & Başka Bi’ Dünya,  Gökkuşağı, Sanat Hayat İçindir, Ev, Karanlık&Köşeli, Oyun, Keşif Bölümlerinden seçtiğim toplam 10 film huzurlarınızda...


1. İşe Yaramazların Valsi (Şili 2013)                                                                                            
Şili’de devletin eğitim politikalarına tepki gösteren halk Başkanlık Sarayı’nın etrafında 1800 saatlik bir maraton koşmaya karar verirler.

2. Anarşik Armoni ( Türkiye 2014, Koray Kaya)
      Devrimciler, besteciler, müzik, teorisyenler... Algımızı genişleten olaylar ve insanlar Koray Kaya’nın ilk filminde.
 
      3.  Haylaz / Neposlusni ( Sırbistan 2014, Mina Djukic)
      20’li yaşlarındaki çocukluk arkadaşları Leni ve Lazar uzun süre sonra tekrar aynı kasabada karşılaşırlar ve 10 günlük bisiklet turuna çıkarlar. Film Dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapmıştır.

4. Mavi Dalga ( Türkiye 2014, Zeynep Dadak, Merve Kayan)
Türk gençliği üniversite sınavı hazırlıkları öncesi ve sonrası olarak iki farklı dönemde incelenebilirler. Mavi Dalga’yla üniversite sınavına girmeden önce Balıkesir’de yaşayan bir grup gencin yaşamına tanıklık ediyoruz. Film Altın Portakal’da  en iyi ilk film, en iyi kurgu ve en iyi senaryo olmak üzere toplam 3 büyük ödülün sahibi.

5.Yüz Küçük Balık Yüz (Fransa 2013, Ruben Amar, Lola Bessis)
Ayakları yere basan ve hayatını sürdürmek için sürekli çalışan Mary’le kapitalist düzene karşı olan müzisyen eşi Leeward’ın evlerine anne baskısından kaçan ünlü bir sanatçının kızı gelir. New York’ta minik bir daireye sıkışan bu 3 hayat, koca bir dünyayı anlatıyor..

     6. Sarsıntı ( ABD 2013, Stacie Passon)
      Çocuklu, evli, lezbiyen bir kadın oğlunun beyzbol topunu kafasına yedikten sonra ruhunda ve bedenindeki değişikliklerle yüzleşiyor. Prömiyerini Sundance Film Fesitvali’nde yapmıştır. Berlin Film Festivali’nde Teddy Jüri Ödülü kazanmıştır.


7. Shirley: Vision of Reality ( Avusturya 2013,  Gustav Deutsch)
Amerikan Modernizmi’nin yapıtaşlarından ressam Edward Hopper’ın 13 tablosunda yer alan bir kadının hikayesini izliyoruz.

8. Inside Out: The People’s Art Project / Tersyüz: İnsanların Sanat Projesi (ABD, Fransa 2013, Alastair Siddons)

Kendinin veya tanıdığın birinin fotoğrafını çek, büyük boy poster yap ve sokaklara yapıştır... Dünyada dur durak bilmeden yaşanan savaş, felaket, zulümlerden sıkılan, tepki göstermek isteyen herkesin katıldığı büyük bir sanat projesini izleyeceğiz.

9. Müslüm Baba’nın Evlatları ( Türkiye 2013, Vuslat Saraçoğlu)
Ülkenin her kesminden sayısız insana hitab eden bir adam... Tezlere konu olmuş tarifsiz bir kahramanı çocukları anlatıyor...

10.  Ucuz Heyecanlar / Cheap Thrills ( ABD 2013, E.L. Katz)
Borç batağında ailesine bakmak zorunda olan bir adam para için ne kadar ileri gidebilir?

Bu filmlerin dışında Digitürk Galaları bölümünde basında sıkça karşılaştığımız daha bilinen filmlerden; Dallas Buyers Club, Matmazel C, Nymphomaniac, The Duble’yi de listenize alın..





Özellikle Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmiyle hepimizi hizaya çeken Michel Gondry’nin dilbilimci Noan Chomsky’le yaptığı görüşme kayıtlarına animasyonlar ekleyerek hazırladığı belgeselini (is the man who is tall happy) izlemek için sabırsızlanıyorum!




Michel Gondry’nin bu vesileyle Türkiye’ye geleceğini ve belgeseli üzerine bir sohbet gerçekleştireceğini de söyleyeyim üstümde kalmasın... Benden bu kadar... Daha fazlası için ifistanbul.com’dan medet umun benden değil!

Biletler için Biletix

28 Ocak 2014 Salı

Başyapıtlarla Başbaşa!



Zenginin malı züğürdün çenesi yorar.  Para parayı çeker.  Malını yemesini bilmeyen zengin ise her zaman züğürttür.

Bu bilgiler ışığında sosyete ve iş dünyasının önemli simalarının el verdiği bir sergiden sizleri haberdar etmek isterim. Eczacıbaşı, Çetindoğan, Barut, Mermerci, Has, Kalyoncu, Koçak gibi  evlerine girme olasılığınız oldukça düşük olan aileler siz bize gelemiyorsunuz ama biz sizi yine de seviyoruz diyorlar.. Salonlarına, iş yerlerine, antrelerine astıkları veya depolarına kaldırıp bir daha yüzlerini görmedikleri milyon dolarlık eserleri sizin de görmenize fırsat tanıyorlar...

Genç koleksiyoncular heyecanlansın, eserler topluma da ulaşsın, yeni koleksiyoncular ortaya çıksın ve birbirine küs olup birbirlerinin köşküne ziyarete gidemeyenler kimde ne varmış görsün diye benzersiz bir sergiyle karşı karşıyayız.

Türkiye'nin en zengin ailelerinden birinin en parlak gençlerinden biri 'Vallahi sanat sepet işlerinden anlamam... Geçen gün karım Ferzan Özpetek diye birini getirmiş eve, tanımadım... Zaten yaptığı işlerden de anlamam... Film izlemem, sanatçı bilmem... Allah'tan karım var' tadında açıklamalar yapmıştı... Vallahi Allah'tan tüm zengin ailelerimiz sizin gibi değil de sanata, sanatçıya kıymet veren her şeyin bir bütünü olduğunu algılayabilen vizyonerlerimiz var çok şükür.

Osman Hamdi Bey, Halil Paşa, Şeker Ahmet Paşa, Cemal Tollu, İbrahim Çallı, Hale Asaf gibi  klasik Türk resminin en önde gelen isimlerinin eserleri ‘Koleksiyonerlerden Başyapıtlar’ sergisinde buluşmuş durumdalar. 31 Ocak’a kadar da bir aradalar... Gezmeyenin aklından şüphe ederim.




Yer: Antik Palace Sergi Salonu: Süleyman Seba Cad.
Talim Yeri Sok. No: 2 Maçka.

22 Ocak 2014 Çarşamba

NAPTIN JULIA, JENNIFER, JESSICA?


Dünya kadar işim olsa, elli yaşına da gelsem, yataklara da düşsem kıyafet kritiği yaparım arkadaş! Hollywood insanları sağ olsunlar zaten insana öyle bir malzeme veriyorlar ki, elbiseler takılar rüyalarıma giriyor... Bunca varlık içinde böylesine rezil seçimler kabus gibi peşimden koşturuyor..

Julia Roberts


Seninle başlıyorum eski dostum.. Çünkü en çok sana kızgınım.. Sen ki bu halıları altına üstüne getirmiş, Oscar’ı evine götürmüş, kahkahalarıyla kıtalar arasında ün yapmış bir lidersin.. Çoluğa çocuğa karışıp eat, love, pray kafalarına girdin belki ama açtığın yolda ilerleyenlere böyle mi örnek olacaksın? Ben sana mı kızıyım, danışmanlarına mı kızıyım sana bu elbiseyi sunan Dolce Gabbana’nın yüzüne mi tüküreyim bilemiyorum tatlım sen ne dersin?


Jennifer Lawrance


Jennifer kabul et başarı sarhoşu oldun! Yoksa bu yorganın başka hiçbir açıklaması olamaz ablacım. Genç yaşında hasılat rekorları kırmak, Oscar’ı Golden Globe’u, seti, premier’i derken çok net devrelerde tahribat olmuş... Bu elbiseyle daha kırmızı halıda görüldüğün anda internette fenomen oldun.. Çarşafı, siyah ipi bulan  kendi evlerinde bu elbiseyi yaptılar... Bu ilk ama son hatan olsun minnoşum seni takipteyim..


Lena Dunham

Hayranı olduğum bir kadınsın Lena... Yazarlık sende prodüktörlük sende oyunculuk sende... Bir insan daha ne ister? Cevap veriyorum: Biraz göz biraz nizam... Tatlım bu dünyada eli kalem tutan herkes sana hayranken bu tip abuk subuk kıyafetlerle piyasa çıkıp seksi pozlar vermeye çalışman nedendir? Biz sana hayranız çünkü yazdığın herşey çok doğal çok içten çok gerçek... Anlatabiliyor muyum?

Jessica Lange

 

65 yaş üstüsün Jessica ve o salondaki herkesi alt edebilirsin... Senin gibisi bir daha zor gelir bu dünyaya da hangi pasajdan buldun bu üstündekini? En deneyimliler bunu yaparsa diğerleri napsın söyle bana!

Sandra Bullock


Sandra seni  çok severim... Oscar’ı da senin kazanmanı istiyorum... ‘Hu Hu hu’ şeklindeki köpek havlama taklidi dışındaki tüm performansın on numaraydı... Ancak sana elbiselerle ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok... Maalesef hiçbir zaman giyinmeyi öğrenemedin... Dünya kadar kırmızı halı yolculuğu yapıp hepsinde abuk subuk seçimlerle karşımıza çıkman çok tanıdık... Bu perde de bizi hiç şaşırtmadı..

Emma Thompson


Al işte artık bizden geçti diyen biri daha! Koyvermeyin arkadaşım böyle allah aşkına... Emma elbiseni görünce bu rezalet kimin ürünü diye araştırmaya giriştim bilesin... ( Ha bir de Julia’nınkinde tabi ki) Merdiven altı bir vintage dükkanından bulmuşsun... Lanvin yapmış ama eminimki onlar da merdiven altında kalmasını tercih ederlerdi..

Uma Thurman


Yaşlandıkça yaratıcılığınızın artması gerekirken demodeliğe tutunuyorsunuz.. Al Julia’yı vur Uma’ya..

Cate Blanchet


Cate abartmışsın kekini de kabartmışsın tatlım! Demişsin ki ‘Ben en iyi kadın ödülünü kazanıcam, Armani sen de bana aşırı göz dolduran bir kraliçe elbisesi yap... Beni görenin gözleri yorulsun, başka kimselere bakamasın’... Yorulduk Cate çok saol..

Edie Falco

Bebeğim eve gidince sözlüğü aç ve ‘zarafet’ kelimesinin anlamına bak... Sanmıyorum ama belki bir yararı dokunur!


Fındıkları geçtikten sonra geldik fıstıklara

Emma Watson


Emma saçın, başın, duruşun, bakışın her şeyin on numara... Kıyafetin ise şöyle diyor ‘ Hanedanlığım boyunca hepinizin ağzını burnunu kıracağım beni izlemeye devam edin!’... Bayıldım bayıldım bayıldım...

Emma Roberts


Teyzen Julia’ya öğretecek çok şeyin var minnoş... Senin yaşında birinin biraz daha renkli ve iddalı bir şey giymesini tercih ederim... Ama zarif, narin ve elegansın... Sevdim seni!


Taylor Swift


Taylor en yakın rakibinle aranda kilometreler var. Çok güzelsin çok başarılısın... Evet güzel görünüyorsun ama senin gibi bir ikon daha cesaretli olmalı.. Bu elbiseyi 40 yaşında da giyebilirsin...

Margot Robbie


Vay anasını! Üstün başın ders niteliğinde Margot... Bir insan nasıl hem zarif, hem seksi, hem şık, hem tatlı, hem rahat hem de aldırmaz görünür... Harikasın!

Kate Beckinsale


Tatlım sen ve bir kaç benzerin dışında Hollywood efsanesini sürdürecek kim kaldı allah aşkına? İhtişamlısın, zarifsin, taş gibisin! Listeyi gördün yaşıtların sapıtmış durumda... İpleri sıkı tut, çizgini bozma... Yeni neslin örnek alacağı nadir isimlerdensin! Harikasın, harikasın, harikasın.

Zoe Saldana



Zoe Zoe Zoe.. Beni hiçbir zaman şaşırtmıyorsun... Gerçek bir ikonsun! Nasıl bir vizyon, nasıl bir algı, nasıl bir dünyan var ablacım senin... Hastanım gerçekten.. Farklılık sende, alım sende, güzellik sende... Her seferinde ‘Siz zavallılar umrumda  bile değilsiniz’ diyorsun ve bellki de bu yüzden biz her seferinde sana daha fazla aşık oluyoruz! MUHTEŞEMSİN!