21 Haziran 2012 Perşembe

Aklıma Takılan Takılar



Doğumdan sonra kim 'emzirerek kilo verdim' diyorsa gönülden tebrik etmek isterim. Normal şartlarda zaten midem büyümüş, çılgınca bir yeme hissiyle baş başbaşa kalmışım, bir de üstüne emzirdikten sonra düşen kan şekeri ve yükselen açlıkla gözüm dönüyor. 'Bu tip durumlarda lütfen sadece 1 adet muz ye' diyen diyetisyenime de 'yesinler seni' demekten adeta kendimi alamıyorum.

Aç insan her şeyi yapar, ne görürse yer, emzikli kadın yemelidir, kaliteli süt üretmelidir. Bu duygular eşliğinde buz dolabını açıp gönlümce istediğim yemekleri seçerken, giysi dolabımı açtığımda ise tam anlamıyla bir hezeyana uğruyorum. Açıkçası giyinmek istemiyorum. Aylardır bir adet uzun siyah etek ve tişörtle hayatımı geçirirken, en sevdiğim mağazaların önünden boynum bükük ilerliyorum. Yazlık, kışlık bile yapmama gerek kalmadan 'hepsini attık' diyebilirim. 

Giysiler beni hayal kırıklığına uğratıp zor zamanımda yanımda olmamayı seçerlerken, ben de ilgimi takılara yönlendirdim. Yıllardır aksesuarlarla yaşadığım aşk, son zamanlarda tavan yaptı. 

İlgi alakamı bundan sonra hiç esirgememeye karar verdiğim yeni bir isim keşfettim... Alman tasarımcı Denise J. Reytan. Plastik, silikon, yarı değerli, değerli taşların bir araya geldiği enfes tasarımların biricik sahibi. Çarpıldım.








www.reytan.de

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder