10 Haziran 2013 Pazartesi

Gezi Parkı


Gezi Direnişiyle birlikte şimdi daha iyi anladım her bir taraftan bizi neden bastırmaya çalıştıklarını... Neden kendi halimize bırakıp gönlümüzce yaşamamıza izin vermediklerini, neden iç baskılar yetmedi bir de başka milletlerin de hababam işimize karıştığını (gerçi sağ olsunlar sayelerinde yaptıkları yayınlarla kendi ülkemizdeki olayları öğrendik)...

Gençlik bir haftada sadece oturarak, şarkı söyleyerek, yürüyüş yaparak ve espri türeterek resmen dünyayı salladı. Yıllardır farklı kültür, din ve yaşam tarzına sahip 70 milyon birbiriyle düşman gibi yansıtıldı ancak bir araya gelindiğinde değil düşman olmak resmen akraba olunduğunu fark etmek sadece iki günü aldı. Herkesten zeka fışkırmaya başladı...

Önceki günlerde ‘çapulcu’ , ‘vandal’, 'aşırı uç'  bugünlerde 'faiz lobisi' olarak adlandırılan bu kalabalık polis şiddete başvurmadan önce sadece kitap okuyup, şarkı söylüyordu... Polisin orantısız şiddetine maruz kalan aktivistleri internetten izleyenler ise olanlara daha fazla sessiz kalamadı...Kendine yapılan eleştirilerden, kaba tavırdan, özgürlük kısıtlamalarından bunalan milyonlar sokaklara döküldü... 

15 gün sonra hala parkın park olarak kalması bir türlü kabul edilemiyor... İşin arkasında yok aşırı uçlar, yok PKK var gibi  teoriler ortaya atılıyor... Esasında bu yorumları yapanlar Gezi Parkı’na gidip 10dakika geçirseler böyle bir mozaiği dünyanın en kral organize örgütünün gelse birleştiremeyeceğini anlarlar.  

Özgürlüğünün peşinde olanları sadece özgür yaşayanlar anlayabilir. Dolayısıyla bu eylemin arkasında neden arayanlara pek şaşırmıyorum. Ama artık bunca günden sonra aklı başında açıklamaların yapıldığı, yalan söylemlerin yer almadığı, halkı bütünleştirici konuşmaların yapıldığı bir ortam hayal ediyorum. 

Topraklarımızdaki zeka ve mizah kat sayısının katlanarak arttığı şu günlerde; hepimiz yaşadığımız ülkeyi biraz daha sevmeye başladık, e şunlara bak sevmemek mümkün mü ya! 
                                        

                               ( Koca koca adamlar 'ben çapulcuyum' demekten kendilerini alamıyorlar.)



                                           ( Nusret'i protesto eden reklamcılar: Direnantrikot!) 


                       ( Başta NTV ve ardında tüm kanalların sansürsüz yayın yapmasını sağlayan plazacılar!)