20 Aralık 2011 Salı

EMEK- 24 Aralık


Yeni bir yıla hazırlanırken eski bir konuyu ele alalım. Yıkım kararı durdurulduğunda rahat bir nefes alan sinema/ şehir / tarih / yaşam ve sanat severler durdurma kararının iptaliyle yeniden haklı olarak ayaklandı.

İnşaat firmasının 'Ne bu kadar yaygara koparıyorsunuz, alacağız biz bu sahneyi alışveriş merkezinin üstüne taşıyacağız. Sakin olun, abartmayın' açıklamaları yıkıma tepki göstermekte ne kadar haklı olduğumuzu bir kere daha bize hatırlattı. Şehirler gelecek yıllarda vazgeçmedikleri tarihi dokuları, yaşanmışlıklarıyla var oluyorlar. Biz yapılan her binanın on sene içerisinde yıkılıp tekrar yapıldığı bir ortamda büyüdüğümüz için kimilerinin bunu algılaması oldukça zor olabiliyor.


En baba tavır her zaman ki gibi ağır bir isimden geldi. Atilla Dorsay ' Emek yoksa ben de yokum!' dedi ve Emek alışveriş merkezine dönüştüğü anda gazeteciliği bırakacağını da son derece net bir tavırla ortaya koydu.

Ben hala bu sene Beyoğlu'nda açılan Demirören Alışveriş Merkezi'nin şokundayken ve nasıl böyle bir yapıya izin verildi diye düşünürken, Emek apayrı bir tokat oldu açıkçası. Yüzünde şaplağı hisseden herkes 24 Aralık'ta Emek'in önünde toplanıp sessiz sinema oynayıp, şarkılar söyleyecek ve Emek'in önünden ayrılmayacaklar. İçi cız eden herkesi bekliyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder