24 Mart 2014 Pazartesi

33. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ




Gündemin heyecanı her an dorukta! Gündemi yakalayamanlar hiç merak etmesinler en beklemedikleri anlarda gündem onları ‘çıtttt’ diye yakalıyor...

Mesela artık tape duymak istemiyorum, yorum dinlemek istemiyorum yetti beaaaa diye haber diyetine girmiştim... Akşam yattım sabah kalktım ‘Aaa o ne?!’ twitter gitmiş...

Bir gün önce ‘Hakikaten kapanır mı ya bu twitter’ diye konuşurken ‘Saçma sapan konuşma’, ‘ Yok artık o kadar da değil’ ‘ Abartmayın laaa’ diye çıkışlarla karşılaşmıştım. Neymiş ‘Büyük lokma istediğin kadar  yiyecekmişsin ama büyük laf etmeyecekmişsin!’... Her an her şey jet hızıyla olabilirmiş.

İnsanın sanatla ilgili blogu olunca da bir şey yazası gelmiyor biliyor musunuz... İnsanın bir kolu kanadı kırılıyor, bir kalbi yaralanıyor, bir canı acıyor. Bazen diyorum arkadaş kapatın beni odalara, orada yatayıp kalkayım, kimseden hiçbir şeyden haber almıyım... Düzelir miyim acaba?

Sizden iyi olmasın sinemayı çok severim. Yaşadığımız bu saçma dünyayı bence anlamlı kılan yegane sanat dalıdır. Bu yıl 5-20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek İstanbul Film Festivali benim kendimi dünyaya en ait hissettiğim  zaman aralığı olacak hayırlısıyla valla ne yalan söyleyeyim.

Bu sene de dolu dolu, nefis bir program var. 20’ye yakın gitmek istediğim film var... Favori 10’u ise aşağıda sıraladım.

Geçen sene Emek Sineması yıkımını başlatmışlardı İstanbul Film Festivali sırasında... ‘Bu ne duyarsızlık’ diye söylenmiştik... Yahu ne saf ne salak ne romantikmişiz...

 

Düşman
Film prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapmıştır.
Hayranı olduğum Jose Saramago’nun ‘Kopyalanmış Adam’ isimli romanından uyarlamadır. Adam (Jake Gyllenhaal) bir gün izlendiğini düşünür ve kendisine tıpatıp benzeyen bir adamla karşı karşıya kalır. O andan sonra da karanlık ve içinden çıkılmaz bir dünyanın içine çekilir... Tüyler diken diken...



Körlük
Görme yetisini kaybettikten sonra evine kapanan kadın yazarın aklını kaybetmemek için hayata sıkı sıkı tutunuşunu anlatan film uluslararası yarışma filmlerinden biri...


  
Büyük Budapeşte Oteli
2013 Berlin Jüri Büyük Ödülü diyeceğim, senarist&yönetmen  Wes  Anderson diyeceğim, Jude Law, Edward Norton, Ralph Fiennes, Tilda Swinton diyeceğim başka da bir şey demeyeceğim!



Salvo
Sicilya mafyasının has adamı Salvo bir rakibini öldürmek için evine girer işini bitirir.  Ama evdeki görme engelli Rita’yı geride bırakamaz. Onu yanına alır ve kendini onu korumaya adar... 2013 Cannes Film Festivali Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü’nü ve Lodz da En İyi İlk Film Ödülünü almıştır.


Attila Marcel
30 yaşında olmasına rağmen hep çocuk kalmış, iki teyzesiyle yaşayan Paul’ün hikayesi oldukça enteresan. Keza Türkiye’de yaşıyoruz. Ve her gün şu cümleyi illaki duyuyoruz: ‘Erkekler hiç büyümüyorlar ki tatlım!’



 

İnce Buz, Kara Kömür
64. Berlin Film Festivali’nde en büyük ödülü alan Çin yapımı filmi izlemek için sabırsızlanıyorum!




İtirazım Var
Onur Ünlü’nün yeni filminde cinayetin peşindeki bir imamı izleyeceğiz. O ne yapsa biz izliyoruz, yeter ki yapsın, hiç durmasın.



 

Umudun Peşinde
2013 Venedik en iyi senaryo, 2014 Bafta en iyi uyarlama senaryo
ödüllerini kazanmıştır. Babasının zoruyla hamile haliyle
manastıra kapatılan ve doğum yaptıktan sonra çocuğunu evlatlık veren bir kadının 50 yıl sonra çocuğunun peşine düşmesini hikayesi... Judi Dench’in de Oscar adaylığı olduğunu söyleyeyim ayağınızı ona göre denk alırsınız..




Göldeki Yabancı
Göl kenarında geçen bir film. Bir cinayete tanık olan ve sonra da katil olduğunu bile bile katille bir ilişki yaşamaya başlayan bir adamın hikayesi. Merak etmemek elde değil, gün sayıyorum... 2013 Cannes Belli Bir Bakış / En İyi Yönetmenlik ödülü, Eşcinsel Palmiye ödüllerini almıştır.



Büyük Kötü Ruhlar
Quentin Tarantino bu film için ‘Yılın en iyi filmi’ dedi... Ben giderim. 




 200'den fazla film seçeneği ve festilval etkinlikleri için tıklayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder