Üç aydır İstanbul’da yokum, yalan
söylemeyeceğim, özlemişim. Havaalanının kapısından çıktığım an sigara dumanıyla
yüzüm yıkansa da, taksici beni ezmeye kalkışsa da, nedenini bilmediğim berbat
bir döner kokusu etrafı sarmış olsa da, çılgınca bir trafiğe girip yirmi
dakikalık bir yolu bir buçuk saatte gelsem de seviyorum ulennn!
Hiç özlemediğimi sanmama rağmen; içimin
geldiğim andan beri kıpır kıpır olmasını
aşk ile tanımlayabiliriz diye düşünüyorum.
Damdan düşer gibi çat diye mevzuya gireceğim.
Aman da Çeşme, Bodrum, Datça, Bozcaada, Miami, Mikanos, Bali ve türevi yaz
mekanları çok güzel de ne yapacağız ne edeceğiz şehre dönünce diyenlere 1
Eylül’de Den Cafe’deki Garaj Sale’e gitmelerini öneririm. Zaten şehrin en iyi
yemek ve içkisinin bulunabileceği bir köşede bir de Türkiye’nin belki de en
sözü geçer fashion blogger’larından iconjane, modacadısı, offnegiysem ve Duygu
Yegül’ün dolabınız için getirdiği uygun fiyatlı nefis parçalarıyla
buluşacaksınız. Bir de güzel müzik, bir de güzel muhabbet...
İstanbul
ve alışveriş... Vazgeçilemeyen iki dost, terk edilemeyen aşklar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder