21 Ocak 2011 Cuma

Rahat Ol, İzlediğin Sadece bir Şov


Eleştirileri eleştiren bir yazı okuyacaksınız, belirtiyim.

Geçen Pazar Golden Globe’u izleyemeyince, konuyu gazete ve internette takip ettim... Okuduğum tüm yazılarda sunucu Ricky Gervais’in esprilerinin ortamı ne kadar gerdiğini, salonun havasının bozulduğunu, bunun ne kadar da ayıp birşey olduğunu yazıyordu... (bkz. turkish newspapers)

Pazartesi akşamı oturup, töreni baştan sona izleyince problemin Bay Gervais’te değil, benim okuduğum haberlerde olduğunu anladım... Ortamda ne gerginlik var ne birşey... Ricky Gervais ağır eleştiriler, espriler yapıyor ama hem duruma mazur kalan hem de tüm salon kahkahalara boğuluyor...

Biz çok edepliyiz, çok saygılıyız, çok kibarız ya ondan böyle sert espriler yapılmasını hiç uygun görmeyiz... Sadece Ricky Gervais değil, aynı zamanda sahneye ödül vermek için çıkan diğer sanatçıların da esprileri oldukça haşırt.

Robert Downey Jr. , en iyi kadın oyuncu adaylarını tanıtırken hepsiyle yatmaya çalıştığının altını çizen bir konuşma yapıyor.

Gervais; Bruce Wills’i çağırırken Ashton Kutcher’ın babası diye çağırıyor...

Gervais kendisiyle ilgili benden daha ucuz birini bulamadılar herhalde bu yüzden tekrar çağrıldım diyor...

Turist filminin listeye girmesi için yapılan rüşvet iddalarına değinerek... Herkes Angelina ve Johnny’le takılmak ister bu yüzden bu film aday gösterildi ancak tabiki rüşvet teklifini de kabul etmişler ve Cher konserine gitmişler... Bu bir rüşvet mi ceza mı orasına biz karar veremedik çünkü 1975 yılında değiliz diyor...

Liste uzayıp gidiyor, tüm gece dinamik... Sürekli yeni bir bombanın patladığı, sahnenin bir saniye bile boş kalmadığı, herkesin kahkahalara gömüldüğü bir gece izliyorsun... Bizim basında Ricky Gervais ortamı gerdi, çok ayıptı diye çıkıyor...

Akıcılık, görsel etki, espriler, müzik, iletişim, sahne tasarımı ve sunucularla ilgili bir tane bile örnek gösterebilecek iyi bir ödül gecemiz olmamasını bir yana bırakıyorum.... Uluslararası üne kavuşmuş jüri başkanlarımızı bile kaçırmayı başardığımız, derin hoşgörüsüzlüğün espriye izin vermeyen kafasıyla birbirinden sıkıcı organizasyonlar düzenlemeye devam ediyoruz.

Sinemanın bir sektör olduğunu ve ancak bir arada olunursa gelişebileceğini bunun da ancak doğru pazarlama stratejileriyle varolabileceğini anlamak yerine, başarılı olan herkesi yerden yere vuran, paçasından aşağı çeken ve birbirine düşüren müthiş performanslar izliyoruz...

Yaşayan en iyi aktör ödülünü alan Robert De Niro teşekkür konuşmasında ‘Sinemamızı tüm dünyaya yaymaya ve tanıtmaya gönül veren, bunun için çaba harcayan Hollywood Foreign Press Association’a teşekkür ederim, sizlerle varız’ tadında bir konuşma yapıyor... Yaşayan en büyük efsane bir kuruma teşekkür ediyor... Dünya çapındaki başarısının sadece yeteneğinde değil pazarlamada da gizli olduğunu biliyor...

Sadece o değil hepsi bunu biliyor... Bu yüzden özel hayatlarıyla dalga geçilmesi onları sadece kahkaya boğuyor... Çünkü bu bir STRATEJİ... Bu bir EĞLENCE... Bu bir ŞOV...

Biz kendimize gülemiyoruz, bari gülenlere karışmayalım... Bırakalım insanlar hem kazansın hem eğlensin!

4 yorum:

  1. Thanks a lot!!!!
    Soo good Page..
    NIce post

    YanıtlaSil
  2. süpersin ceylan! this is it der, gözlerinden öperim.
    Ayrıca da "Ashton Kutcher’ın babası"na da koptum :)

    YanıtlaSil
  3. öncelikle kaleminize sağlık bu doğru ve güzel ses için,duy bunu ey sinema camiası! yalnız ödül törenleri için değil bizzat yapımların içeriğindeki eksiklikler balığın baştan kokmasına neden oluyor. sahne tasarımı, prodüksiyon tasarımı diye bir şeyler var, bunlar atlanınca çok şeyler de beraberinde atlanıyor.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler Tüp Bebek:)

    Teşekkürler Sili...

    Katılıyorum Adsız, elbet birşeyler değişektir... İsterim ki dışarıya yerli yersiz b.k atmak yerine, bir kendimize bakalı hııı?

    YanıtlaSil