10 Ekim 2010 Pazar

BEN İZLEDİM, SEN İZLEME...

Bazen neye göre bir filmi seviyorsun diye soruyorlar. Ben konuyu şöyle tanımlıyorum. Eğer izlerken derin nefes alıp verme ihtiyacı hissetmiyorsam, ben o filmi sevmişimdir. Benim sıkıntı haricinde her hangi bir duygu hissetmeme sebep olmuş her film başımın tacıdır.

Daha önceki yazımda bahsettim. Bu hafta Filmekimi sebebiyle sinema haftamız, hepinize fenalık geçirteceğim! Benim içimi bayanlar sizi baymasın, sahip olduğunuz kısacık dinlenme anlarında yanlış yollardan gitmeyin diye uyarılarım ve önerilerim sizlerin emrinizde!

Filmekimi kapsamında Christoffer Boe’nin Herşey Güzel Olacak filmi haftasonu yolculuğumun ilk durağıydı. Affetmeyin, biletinizi başka bir filmle acilen değiştirin derim. Başrol oyuncusu Jens Albinus başarılı kabul edelim, ancak 7-8 kere derin nefes aldım, siz hesap edin.

Genellikle film eleştirmenleri, eleştiri esnasından filmin tamamını anlattıkları için hiçbir film eleştirisini okumadan sinemaya gidiyorum. Bu sebeple orijinal adıyla STONE çakma adıyla ŞANTAJ filmine bilet alırken dikkatli olun.

Lakin Robert De Niro, Edward Norton, Milla Jovovich ve Şantaj isimlerini birleştirdiğinizde aksiyon, akıl oyunları, macera bekliyorsunuz. Ancak ekranda kendilerini keşfetmeye çalışan iki karakterin içsel yolculuğu var. İkisinin de performansı efsanelere yakışır cinsten, ancak film çok yavaş, beklentilerinizin ayarını o şekilde revize edin.

Haftanın beni şaşırtan filmi tabi ki YEDEK POLİSLER. İlk yedek polisler adını duyunca bu ne kepaze isim gitmem dedim. Hatta S.K. ile filme gitmek isteyen arkadaşlarımızla baya dalga geçtik. Sonra ben bir tuzağa düştüm ve heralde sinemada sadece biz olacağız diyerek orjinal adıyla The Other Guys filminde izleyici koltuğuna oturmuş bulundum.


Film ilk dakikasından itibaren rahatsız edici kahkahalarıma tanık oldu. Kadroda zaten coşkulu bir kalabalık var. Mark wahlberg, beni şu ana kadar sadece Roxbury Nights filmiyle güldürmeyi başarmış Will Ferrell, Michael Keaton,Eva Mendes... Kısa da olsa Samuel Jackson...

Senaryosu Saturday Night Live ekibi baş yazarı ve Will Ferrell tarafından yazılan bu güzide eser görülmeli, eğlenmek sizin de hakkınız. Will Ferrell’ı sevesim geldi ama tam da emin olamadım...

Sinemada bilet alırken en çok rağbet gören filmin Eat, Pray, Love olduğuna şahit oldum. Julia Roberts’ın bu anne görünümlü hallerini izlemek beni ne kadar mutlu eder bilemediğim için henüz filmi izlemedim. Muhasebesini kendi içimde yapıyorum, beni bir süre kendimle baş başa bırakın...

İyi, güzel, mutlu haftalarrrrr!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder