6 Ekim 2010 Çarşamba

FilmEkimi 2010

Son 50 yılın en sıcak yazı bitti, son 40 yılın en soğuk kışı geliyormuş… Tahminler biraz inandırıcılığını mı yitirdi ne? Yine de bilime saygımız sonsuz dondurucu soğukları bekliyoruz. Genel kanı itibariyle insanlık hava sıcak, güneşli olunca sinemaya gitmez, havaların soğumasını bekler. Sinemanın soğuk havalandırmasına rağmen neden sıcak günler için bir alternatif olamadığı işletmeciler tarafından henüz çözülememiştir.

Neyse ki havaların çat pat arada tüyler ürperten esintileri başladı da sinemalara geri dönüş yaşanıyor. Bu süreçte Filmekimi de bir kıyak çekiyor, ve izlemek için korsanından kaçıp gerçeğini beklediğimiz filmleri yanı başımıza getiriyor.

Tabi son 4 yıldır full time çalıştığım için Filmekimi’nde gitmek istediğim filmlerin uygun seansına bilet bulamama, bulsam da aldığım biletin seansına yetişememe sıkıntıları yaşarken, bu seneden fazlasıyla ümitliydim. Ancak 2 Ekim’de internet problemi yaşayıp, 3 Ekim de Biletix sayfasına girme problemiyle karşı karşıya kalınca ancak 4 Ekim’de bilet alma çalışmalarını başlatabildim. Sonuç; istediğim hiçbir filme bilet almayı başaramamamın ben de yarattığı çöküntüden ibaret.

Kısaca hayat öyle ya da böyle şartlar ne olursa olsun yine de tokadını atmak istiyorsa atıyor diyebilir miyiz?

Peki ben hangi filmlere gitmek istiyordum:



  • Hayranı olduğum ve şu ana kadar beni en çok etkileyen filmlerden biri olduğunu iddia ettiğim “Cesaretin Var mı Aşka” filminin yönetmeni Yann Samuell’den “Aşka Fırsat Ver”
  • Yol hikayelerine duyduğum aşkla ekonomik krizin etkilerini kombinleyen Gustava de Kervern’den Mamut
  • Paris I love u’dan sonra 10 yönetmenin 10 farklı aşk hikayesiyle New York I Love U
  • 2010 Venedik Altın Aslan’ı kazanan Sofia Coppola’dan Başka Bir Yerde
  • 2010 Cannes En İyi Yönetmen, FIPRESCI Ödüllü Mathieu Amalric’ten Turne

Şimdi geldik bir de hangi filmlere bilet almak durumunda kaldığıma;



  • Adını sıkça kullandığım ama tarihi hiç bilmediğim Olivier Assayas’tan Çakal Carlos
  • Romantik gerilim açıklamasıyla ilgimi çeken Montpensier Prensesi
  • Takıntılı senarist ve yönetmenlere duyduğum ilgiden dolayı Her Şey Güzel Olcak
  • Ejderha Dövmeli Kızın devamı Ateşle Oynayan Kız
  • Ring ve Karanlık Sular gibi tek başıma izlemeyi göze alamayacağım filmlerin yönetmeni Hideo Nakata’dan Chatroom.

    Komedi ve aşk filmlerine gitmeye çalışırken gerilim ve macera filmleriyle baş başa kalmak beni biraz tedirgin etse de bu filmlere gidilecek. Herkesin içini baysa da önümüzdeki hafta sinema eleştirilerime maruz kalınacak.

Bence hala vakit varken biletix’ten bilet almaya çalışın, festival ruhundan yararlanın.
Daha az para verip, daha güzel filmler izleyebileceğiniz 8-15 Ekim haftasının keyfini çıkarın.


Best regards,

Ceylan

http://filmekimi.org/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder