30 Nisan 2010 Cuma

OYEE DESIGN



Bir ayakkabıyı en az 5 sene atamayanlardanım. Hayatımda sayılı kez bir ayakkabıdan çok etkilenip onu almak için yanıp tutuştum. 27 yaşımdayım henüz kadınlar, ayakkabılar ve çantalar arasındaki teoriyi tam olarak çözümleyemesem de Oyee Design’ın ayakkabılarını görünce konuya inceden hâkim olmaya başladım sanırım. Aşağıdaki fotoğraflar yetmezse http://www.oyeedesign.com/ bir göz atabilirsin.

mailto:minfo@oyeedesign.com sipariş verebileceğin gibi, Bağdat Caddesi’ndeki Cassette’ye uğrayarak Cassette özel koleksiyonundan da seçim yapabilirsin.

Beğendin ama içine tam da sinmediyse, Kişiye Özel tasarım seçeneğinden yararlanarak nihai mutluluğa kavuşabilirsin.
Dondurmalı olanlar favorim! Doğum günüm geçti ama senin bana hediye alma isteğin henüz geçmediyse ayak numaram 37!




26 Nisan 2010 Pazartesi

Yeni Dergimin adı: 46


Tam keyfime göre yeni bir dergiye kavuştum, dişlerim hafif gözükecek şekilde gülümsüyorum.

Akli dengesi bozuk kişilerin raporları üzerinde yazan “46” rakamından esinlenerek konan bu isim sanırsam ki az da olsa dergi hakkında fikir verecektir.

Görsel etkisi sebebiyle okuyucuyla arasında muazzam bir çekim gücü oluşturan derginin yaratıcı yönetmeninin Mehmet Turgut olduğunu okuyunca konu gayet netleştiriyor.
Fotoğrafların birçoğu Mehmet Turgut’un elinden çıkmış. Özellikle Cem Yılmaz, Levent Can ve Ayşe Özyılmazel ile yapılan röportajlar ve fotoğraflar birkaç kere tekrar baştan okunacak ve incelenecek şekilde sarsıcı.

Cem Yılmaz

46 kendini şöyle tanımlıyor:
Tavır: Rock
Cinsiyet: Unisex
İçerik: Moda-Stil-Sinema-Müzik-Sanat-Trend

Dergi 2 ayda 1 çıkıyor. Yukarıdaki ilk fotoğrafta Mart 2010 tarihli ilk sayının kapağı ve dergiye konuk olanların isimleri yer alıyor. Bu konukların en deli hallerini görmek için ilk sayıyı alma şansın hala varken kaçırma derim, aşağıda dergide yer alan fotoğraflardan bir kaç örnek sunar, öperim.

Bengü
Sinem Öztürk
Özgür Masur
Ayşe Özyılmazel
Levent Can
www.46magazine.com

18 Nisan 2010 Pazar

V2K designers LOVES BLOGGERS!



Yaklaşık 2 hafta önce Blog dünyasıyla tanışıp, el sıkıştık. Hızlı bir giriş yaptım. Daha yeni keşifler yaparken Leyluşum haberdar etti beni “V2 designers LOVES BLOGGERS” organizasyonundan. Trendleri takip eden değil yaratan marka Vakkorama bu girişimiyle beni etkiledi.

Alışveriş yapmak için mağaza mağaza dolaşmam, sıkılırım. Her sezon belli başlı mağazalar edinir, tüm alışverişi oradan yaparım. V2K designers bu organizasyonu keşke sezon başında daha da erken bir zamanda yapsaymış dememek elde değil! Bayıldıklarım aşağıda...














hüseyin çağlayan







Ayşe'nin üzerindeki mavi elbise kendi tasarımı
















Ray-ban brothers!
Hüsnü'ye blog ne demek anlattık.




















Halston











Pembe, mavi ve aşağıdaki turuncu elbiseler Sarah Jessica Parker'in Sex&The City 2'de giydiği kıyafetler!


Leyla&Karl Lagerfeld

Leyla&Ceylan&Sohbet
Erdem Moralıoğlu

Erdem yurtdışında Türkiye'de tanındığından çok daha fazla tanınıyor, V2K'ya sık sık yabancı müşteriler gelerek Erdem satıp satmadıklarını soruyorlarmış.















Leyla t-shirt: Erin Wasson Ceket: Elizabeth&James



Sadece yırtık kot aldığımda mutlu olabiliyorum! J-Brand













Ekosenin modası asla geçmez!
Eski tarzların yeni versiyonları. Opening House




DOĞUMGÜNÜM!



16 Nisan Akşamı ailem, tüm arkadaşlarım, Mojo ve Kalafilm ailesi tarafından Balans'ta yapılan süpriz bir doğum gününe maruz kaldım! Ruhum duymadan annemin bile İzmir'den gelmesini sağlayan başta HB olmak üzere emeğe geçen herkese DANKEEE! love uuu!

15 Nisan 2010 Perşembe

Tüm Eserlerin 1 günde Satıldığı Sergi!





Yaklaşık 2 sene önce ziyaret ettiğim bir evde kapı açıldığında insan neler yaratabiliyor dedirten bir tabloyla karşı karşıya kaldım. Evin içinde konuşmalar devam ederken gözüm tabloda asılı kaldı çoğu zaman. Eve döndüğümde siyah tablonun üzerinde geometrik şekillerdi tüm aklımda olan.

O zaman bu zamandır Haluk Özden’in tablolarına bakıyorum sadece olabildiğince uzaktan. Etkilenmemek çok zor, matematik ve hislerin birleşmesini anlatıyormuş gibi tüm tablolar…
Bugün Maçka’daki Bali Sanat Galerisi’nde yeni sergisi “Kontamplasyon"un açılışı olduğunu duyunca uçarak gittim. Gittiğimde öğrendim ki; 24 eserin sunulduğu sergide bir hayranı tarafından tüm tablolar satın alınmış. İşte bu sebepten 9 Mayıs’a kadar devam eden sergiye gittiğinde sen de benim gibi tablolara sadece uzaktan bakabileceksin:)

2 Dakika- Büyük Tanışma













Haluk Özden’in sergisinden çıktıktan sonra Teşvikiye’ye doğru yürüdük. Hava enfes, güneş hafif hafif batmak üzereyken Teşvikiye Galeri Işık’ta büyük hayranı olduğumuz Devrim Erbil’in tablolarını gördük. Galeri kapanmıştı içeri de bir-iki kişi vardı, ama kapılar kilitliydi.

Nasıl yeni bir sergisi olduğundan haberimiz yok diyerek içeridekilerin gözünün içine bakarak kapıyı açmaya çalıştık, olmadı. Yetinmedik galeriyi dışarıdan baştan sona kadar gezdik. Daha sonra içeride kamera gördük, kameranın olduğu yerde bizde varız! diyerek insanlara dışarıdan bir takım anlamayacakları hareketler yaparak bizi içeri almalarının önemini anlatmaya çalıştık, o da olmadı.


Ve o an fark ettik ki içeride Devrim Erbil var. Bu sefer cam kenarından Devrim Bey’in yanına gittik, önce selam verdik. Sonra işaret parmaklarımızla siz, biz, içerisi, tablolar kelimelerini anlattık. Halimize daha fazla anlam veremeyince bizi içeri almak durumunda kaldılar. İçeri girer girmez kendisine sarıldık. 2 dakika içerisinde canlı yayına çıkacağı için çok hızlı olmalıydık. Numarasını aldık, atölyesinin yerini öğrendik, kendisini ziyaret ederek atölyesini gezmek istediğimizi belirttik, imzasını aldık, kendimizden birer cümleyle bahsettik ve zaman doldu.


Bazı insanlar vardır, hayran olursun saygı duyarsın tanışınca soru işaretleriyle dolarsın, hayat anlamsızlaşır. Bazılarına ise duyduğun saygı artar, hayranlığın fanatikliğe dönüşür. Ben 2 dakika da Devrim Bey’in fanatiği oldum. İstanbul her rengiyle Devrim Bey’in gözünden 14 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında Galeri Işık’ta görülebilir.